BAŞARILI İMPLANT
iMPLANT DİŞ UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
İmplantolojide uzun dönemde başarıyı garanti altına almak için klinik ve radyografik kontroller ile implant-kemik ara yüzeyinde osseointegrasyonun devamlılığının kontrol edilmesi gereklidir. Herhangi bir kemik içi implant prosedüründe osseointegrasyon hali:
1- Canlı kemik dokusu. Bu dokunun özelliklerinin hasas cerrahi işlem ve uygun yükleme ile korunduğu takdirde devamlılığını sağlayarak başarılı olabilir. Osseointegre diş implantları, hatalı cerrahi uygulamalar, yanlış okluzyon ve protez üst yapı, mikrobial atak vs.. gibi çeşitli sebeplere bağlı olarak destek kemikte meydana gelen rezorbsiyonlar sebebi ile başarısızlığa uğrayabilirler. Peri-implanter destek kemik kayıplarını önlemek, erken teşhis edebilmek ve dolayısı ile uzun dönemde implant başarısını sağlamak için çeşitli klinik parametrelerden faydalınılarak, yapılacak rutin kontrollerde peri-implanter yumuşak ve sert dokuların durumu denetlenmelidir.
Klinikte değerlendirilen parametreler okluzyon, plak ve kanama indeksleri, ataşman düzeyi, sulkus likiti, mobilite ve mikrobiyolojik kontrollerdir. Klinik diagnostik metodların yanısıra diğer önemli bir tanı yöntemi de radyolojik tetkikler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Diş implantları, doğal dişlere benzerlik gösterdiklerinden, başlangıçta periodontoloji literatürünün sağladığı bilgi birikiminden faydalanarak ve yine periodontolojide kullanılan denetleme yöntemlerinden yararlanılarak/adapte edilerek değerlendirilmişlerdir. Ancak, diş implantları ile dişler arasında fonksiyon ve çevre doku tipleri itibarı ile benzerlikler bulunmakla birlikte, çevre dokular ile olan ilişkileri histolojik olarak farklılıklar gösterir ki bunlar uygulamada sonuçları oldukça etkilemektedirler. Dolayısı ile implantları çevreleyen yumuşak dokuları dişeti kelimesi ile tanımlamak yerine mukoza tabirini kullanmak doğru olacaktır. Bu nedenle başlangıçta peri-implant dişeti olarak adlandırılan bu dokular, daha sonra peri-implanter mukoza olarak adlandırılmıştır.
Peri-implanter kole bölgesinde keratinize mukoza varlığı mikrobial ataklara karşı güvence sağlayan bir durumdur. İmplant başarısının peri-implanter mukoza tipinden etkileneceğini düşünerek, hareketli mukoza varlığında serbest dişeti grefti uygulamalarını benimsemiştir.
Genel kural olarak implantlar etrafında keratinize mukoza bulunmasının gerekli olmadığı, ancak istenen bir durum olduğu prensibi kabul görmektedir. Klinikte iyotlu preparatlar ile mukoza boyanarak keratinize ve non-keratinize dokuları görsel olarak ayırd etmek olasıdır.
Ağız hijyeni ve motivasyonu denetleme açısından periodontal/peri-implanter plak miktarı değerlendirilir (plak indeksleri). Mukozal iltihap varlığı renk, kanama veya sondalamada kanama gibi yöntemler kullanarak saptanır. Sulkus likitindeki enzimatik değişimleri iltihap sürecinin başlangıcında saptayarak erken teşhis metodu olarak kullanmak üzere diagnostik kitler geliştirilmiştir.